Categories: Kitap Tavsiyeleri

by İnci Vural

Share

Categories: Kitap Tavsiyeleri

İnci Vural Tarafından Yazmıştır.

Paylaş

Küçükler için yazısız bir kitap öneriyorum bu ay. Çünkü çocuğun hayalgücünü sözlerle kısıtlamak yerine onun neler çıkaracağını izlemek çok önemli gibi geliyor bana. Bu kitapta tüm sayfayı tablo gibi kaplayan orman manzaraları var.

Bir domuz ailesinin bahçe masasında duran pastasını çalan iki fare ile başlar hikaye, ama bu olayın olduğu resimde, aynı anda gerçekleşmekte olan bir sürü başka olay daha gerçekleşmektedir. Bir yanda bir kanguru çiçek toplamaktadır, leylek havada uçan topa bakmaktadır, kurtcuk ağaç kovuğundan çıkmaktadır. Ayrıca ağaçların ardından sadece kuyrukları gözüken hayvanlar da vardır. Yani hikaye aslında çalınan pasta ile başlayabileceği gibi etrafta gerçekleşmekte olan diğer olaylarla da başlayabilir.

Ya da diğer olaylar paralel hikayeler olarak devam edebileceği gibi pasta hikayesi ile de belli noktalarda kesişebilir.

 

 

Yani her şey sizin ve çocuğunuzun hayalgücüne kalmış. Her okuyuşunuzda başka bir hikaye de anlatabilirsiniz.

Resimler son derece sempatik, hayvanlar, insanlaştırılmış ve çok şirin gözüküyorlar. Hem açık uçlu hikayelere fırsat verdiği için yaratıcılığı destekleyecek bir kitap, hem de bir sürü detaylar barındırdığı için eğlenceli bir dikkat eğitimi yerini tutabilecek bir kitap.

En Son Yazılar

  • Berra, onu sevecek, pasta alacak, ıslık çalmayı öğretecek ve arada bir de harçlık verecek bir dedesi olsun istemektedir. Ama böyle bir dedeyi nerede bulacağını da bir türlü bilemez. Yardımına arkadaşı Ulf yetişir. Berra’ya huzurevinden bir dede bulur. Berra ve Ulf, buldukları dedeye torunu için neler yapması gerektiğini anlatırlar. Ama Berra için neler yapılacağının yanında, çocuklar

  • Karlı bir kış gününde karnını doyurmak isteyen ve ağacın dalındaki son elmayı görerek, onu almaya çabalayan tavşanın hikayesi bu. Sırası ile fare, tilki ve ayının katılımı ile üstüste çıkarak, elmaya zorla ulaşabilen kafadarlar, çabalarının sonucunda hep birlikte elmayı yiyor ve ayının ininde hep birlikte uyuyorlar. Çok güzel bir yardımlaşma paylaşma ve arkadaşlık hikayesi biraz da

  • Bu kitap ilk kez 1994 yılında Avusturyada, “Hoşçakal Küçük Sığırcık” adıyla yayımlandı. Avusturyalı çocuklarca çok sevilen kitap, kısa sürede tükendi ve ikinci baskıını yaptı. Ayrıca, yine o yıl Avusturyada yayımlanan çocuk kitapları arasında Almanyada en çok satan kitaplar listesinde birinci sırada yer aldı. Ne yazık ki bu kitap, Türk çocuklarına bundan beş yıl sonra ulaşabildi.

  • Hasta ve çok konuşmayan bir anne, iş bulduğunda eve uğramayan bir baba, mutlu olmak isteyen, yıldızlardan bunu dileyen bir çocuk. Acıkıp fırından bir somun ekmek çaldığında üzerine yapışan “hayta” yaftası ile gerçek ismini kendi bile unutmuş ve katıldığı çetede “birisi” olmaya çalışan bir çocuk. Çocuğun hayatı cüzdanını çalmaya çalıştığı adamın ona bir müzik aleti vermesi