Categories: Kitap Tavsiyeleri

by İnci Vural

Share

Categories: Kitap Tavsiyeleri

İnci Vural Tarafından Yazmıştır.

Paylaş

Yağmurcu prens, Andersen Ödüllü İtalyan yazar Gianni Rodari tarafından kaleme alınmış. Doğrusu bu yazarı tanımıyordum ama kitabın kapağı bana kendisini aldırdı ve böylece yazar Rodari ve bu masalsı çizimlerin sahibi illustrator ve yazar Nicoletta Costa ile tanıştım. Bence bu tip çizimler çocukların düşlemsel kapasitesini geliştirmek için çok faydalı unsurlar. Bir de hikayenin anlatımı bu yaş çocuğunun animistik düşünce özelliği ile birleşince tamamen düşsel bir dünya yaratılmış oluyor – aslında daha çok bizim için –  çocuklar zaten böyle düşsel bir dünyada yaşıyorlar.

Erken dönemde çocuklar doğa olayların insansılaştırırlar, bulut hareket ediyorsa canlıdır, yağmur yağıyorsa biri gökyüzünde çeşmeleri açmış olabilir gibi düşünürler ve buna inanırlar.  Animistik düşünceden kasıt da budur. İşte kitap tamamen bu mantıkla yazılmış ve çok zevkle okunuyor.

Bu iki usta ismi biraraya getiren kitap 2012 yılında Marsık Kitap tarafından basıldı. Yağmurcu Prens gökyüzünde tek başına yaşamaktadır ve kitaptaki tombik görüntüsüne rağmen tüy kadar hafifdir. Bulutların üstünde ordan oraya sekerek gitmekte, kimisini açıp yeryüzünü serinletmekte, kimisinin de musluğunu kapatıp yağmuru dindirmektedir. Ancak Yağmurcu Prensin bir de kusuru bulunmaktadır. Uykusu çok derin olduğu için bazen o yumuşacık bulutların üstünde dalıp gitmekte ve bazı köyleri su basmaktadır. Ya da bazen uyuyakaldığında tek bir yağmur damlası bile yeryüzüne düşmeyince her yer kurumaktadır.

Şimdi bu yaz sıcağında, bu hikayeyi yeniden okuyup yağmurlardan bahsettikce; Yağmurcu Prens beni duysa da şu tepemdeki bulutun musluğunu bir açsa diye dua edesim geliyor.

En Son Yazılar

  • Berra, onu sevecek, pasta alacak, ıslık çalmayı öğretecek ve arada bir de harçlık verecek bir dedesi olsun istemektedir. Ama böyle bir dedeyi nerede bulacağını da bir türlü bilemez. Yardımına arkadaşı Ulf yetişir. Berra’ya huzurevinden bir dede bulur. Berra ve Ulf, buldukları dedeye torunu için neler yapması gerektiğini anlatırlar. Ama Berra için neler yapılacağının yanında, çocuklar

  • Karlı bir kış gününde karnını doyurmak isteyen ve ağacın dalındaki son elmayı görerek, onu almaya çabalayan tavşanın hikayesi bu. Sırası ile fare, tilki ve ayının katılımı ile üstüste çıkarak, elmaya zorla ulaşabilen kafadarlar, çabalarının sonucunda hep birlikte elmayı yiyor ve ayının ininde hep birlikte uyuyorlar. Çok güzel bir yardımlaşma paylaşma ve arkadaşlık hikayesi biraz da

  • Bu kitap ilk kez 1994 yılında Avusturyada, “Hoşçakal Küçük Sığırcık” adıyla yayımlandı. Avusturyalı çocuklarca çok sevilen kitap, kısa sürede tükendi ve ikinci baskıını yaptı. Ayrıca, yine o yıl Avusturyada yayımlanan çocuk kitapları arasında Almanyada en çok satan kitaplar listesinde birinci sırada yer aldı. Ne yazık ki bu kitap, Türk çocuklarına bundan beş yıl sonra ulaşabildi.

  • Hasta ve çok konuşmayan bir anne, iş bulduğunda eve uğramayan bir baba, mutlu olmak isteyen, yıldızlardan bunu dileyen bir çocuk. Acıkıp fırından bir somun ekmek çaldığında üzerine yapışan “hayta” yaftası ile gerçek ismini kendi bile unutmuş ve katıldığı çetede “birisi” olmaya çalışan bir çocuk. Çocuğun hayatı cüzdanını çalmaya çalıştığı adamın ona bir müzik aleti vermesi