Categories: Kitap Tavsiyeleri

by İnci Vural

Share

Categories: Kitap Tavsiyeleri

İnci Vural Tarafından Yazmıştır.

Paylaş

Kumkurdu’nun ve Zackarina’nın hikâyesi, çocuklara edebiyat niyetine nasihat yutturulmasını sevmeyen herkesin çok seveceği, birkaç kez dinlemek isteyeceği hikâyeler.  Kumkurdu sanki hayvandan da öte bir şey. Bir evren gezgini, o evrene de yeterince hakim görünüyor.
Her şeyden önce, küçük Zackarina için harika bir arkadaş ama güzelliği biraz da hayal mi gerçek mi olduğunun belli olmamasından kaynaklanıyor.

Zackarina, annesi ve babasıyla deniz kıyısında bir evde yaşıyor. Buraya kadar iyi hoş da, kendisine arkadaşlık edecek birini bulamıyor. Annesi hep işe yetişmek zorunda, babasıysa hep evde ama mutlaka kendisini gömecek bir iş buluyor. Hiçbir şey olmasa gazete okuyor. Ama Zackarina bir gün kumsalda, kumların altında kıpırdayan kum rengi bir şey görüyor. Ve işte o gün yalnızlıktan kurtuluyor.

Kumkurdu’nun her şeyi bilen, sakin, huzurlu ve keyifli tarzı Zackarina’nın çocuksu meraklılığı ve heyecanıyla birleşince ortaya çok keyifli sohbetler çıkıyor. Peki Zackarina ve Kumkurdu nelerden mi bahsediyorlar: aşktan, dostluktan, paylaşmaktan, ailelerden, evrenden, zamandan kısacası bir çocuğun kafasında kurabileceği bir çok şeyden

Kitaptan kısa alıntılar verirsem zaten ne demek istediğimi anlayacaksınız.

“Ben rüzgardım,” diye düşündü. “Gökyüzünde yağmurları savuran bir rüzgar, ve yağmur yağdı ve yağdı, yüzlerce yıl, bütün şehir sırılsıklam oldu ve öfkelendi. Ama çadırda yaşayan iki kişi yağmurdan mutlu oldu ve ben o zaman annemin oldum ve annem benim ve babam ikimizin. Ve ben şimdi kendiminim”

“Büyürken vücudun patlayan mısır taneleri gibi kıpır kıpır olduğunu! Bunu sen ben biliriz, her küçük kurbağa da bilir ama onlar bilmez, dedi Kumkurdu. Büyüdüler ya, hemen unuttular.”

“Bir sonu olmalı,” diye düşündü Zackarina. Her şeyin bir sonu vardı. Bir merdiven başlar ve biterdi. Ve önce sabah, sonra da akşam olur, bir gün böyle başlayıp biterdi. Dünyanın en uzun treninin bile bir son vagonu vardı ama tren biterdi.

Ama evren, diye düşündü Zackarina, yalnızca devam ediyor, devam ediyor ve devam ediyor. Sonu yok!”

-“Evren her şeydir dedi kumkurdu.Var olan her şey! Burada ve şimdi, o zaman ve orada, kuyruklu yıldızlar, trampetler ve kartallar ve ayılarve bazen bir pantalonun cebinde duran tozlu, kırmızı şekerlemeler.

-Benim biraz once yuttuğumdan mı? Dedi Zackarina. O da mı evrenin bir parçasıydı?

-Elbette dedi Kumkurdu. O da evrenin bir parçasıydı. Sen de Zacharina sen de evrenin bir parçasısın.

-Ben mi? Gerçekten mi? dedi Zackarina.

Kumkurdu yalnızca gülümseyip başını salladı. Ve kısacık bir an, bütün evren onun altın saçlarında parladı. Öyle mutlu olmuştu ki eve neredeyse uçarak gitti.

Vınn kitabında zamandan bahsetmiştik ya şimdi de Kumkurdunda zaman ve evrenden bahsetme fırsatınız var çocuklarınıza. Bu soyutlamaları yapmadan çocuğunuzun matematik yapabilmesini beklemeyin boşuna. Sonuçta matematik yapabilmek için bile biraz edebiyat gerekli!!! Çünkü edebiyat demek zaman ve mekandan bağımsız düşünebilmek demek.

Gelişimsel Yaş Aralığı: 7-8 yaş

En Son Yazılar

  • Berra, onu sevecek, pasta alacak, ıslık çalmayı öğretecek ve arada bir de harçlık verecek bir dedesi olsun istemektedir. Ama böyle bir dedeyi nerede bulacağını da bir türlü bilemez. Yardımına arkadaşı Ulf yetişir. Berra’ya huzurevinden bir dede bulur. Berra ve Ulf, buldukları dedeye torunu için neler yapması gerektiğini anlatırlar. Ama Berra için neler yapılacağının yanında, çocuklar

  • Karlı bir kış gününde karnını doyurmak isteyen ve ağacın dalındaki son elmayı görerek, onu almaya çabalayan tavşanın hikayesi bu. Sırası ile fare, tilki ve ayının katılımı ile üstüste çıkarak, elmaya zorla ulaşabilen kafadarlar, çabalarının sonucunda hep birlikte elmayı yiyor ve ayının ininde hep birlikte uyuyorlar. Çok güzel bir yardımlaşma paylaşma ve arkadaşlık hikayesi biraz da

  • Bu kitap ilk kez 1994 yılında Avusturyada, “Hoşçakal Küçük Sığırcık” adıyla yayımlandı. Avusturyalı çocuklarca çok sevilen kitap, kısa sürede tükendi ve ikinci baskıını yaptı. Ayrıca, yine o yıl Avusturyada yayımlanan çocuk kitapları arasında Almanyada en çok satan kitaplar listesinde birinci sırada yer aldı. Ne yazık ki bu kitap, Türk çocuklarına bundan beş yıl sonra ulaşabildi.

  • Hasta ve çok konuşmayan bir anne, iş bulduğunda eve uğramayan bir baba, mutlu olmak isteyen, yıldızlardan bunu dileyen bir çocuk. Acıkıp fırından bir somun ekmek çaldığında üzerine yapışan “hayta” yaftası ile gerçek ismini kendi bile unutmuş ve katıldığı çetede “birisi” olmaya çalışan bir çocuk. Çocuğun hayatı cüzdanını çalmaya çalıştığı adamın ona bir müzik aleti vermesi