Categories: Anne Olmak

by İnci Vural

Share

Categories: Anne Olmak

İnci Vural Tarafından Yazmıştır.

Paylaş

Çocuğunuzun Hassasiyeti Avantaja Dönüşebilir!

Son yıllarda “aşırı hassas çocuk” tanımını çok sık duyar olduk. Bu çocuklar bir psikiyatrik durumun kriterlerini doldurmamakla beraber anne babalar için başa çıkılması zor çocuklar oluyorlar.

Bu çocukların bebekliğini zor teskin edilebilen, huzursuz, uykusuz ve aşırı tepkisel olarak tarif edebiliriz. Çocukluk çağında da bu çocuklar aşırı hareketli, değişikliklere karşı çok duyarlı, durumlara orantısız tepkiler gösteren, endişeli ve bazen de takıntılı çocuklardır. Bu şekilde tarif ettiğimiz çocukların başlangıçta hayata uyum sağlamakta zorlandıkları söylenebilir. Bu zor bebek veya çocukların merkezi sinir sisteminin olgunlaşmasında gecikme, hassasiyet veya farklı yapılanmalar olduğu düşünülür. Ve bu çocuklar hem iyi hem kötü yaşantıları diğerlerine göre çok daha şiddetli bir şekilde hissederler ve yaşarlar.

Sonuç olarak, bu çocuklar diğerlerine göre çok daha fazla emek ve yoğunlaşma gerektirmektedirler. Bazı yazarlar onlara “orkide çocuklar” derler. Yani, her toprak, nem ve hava koşulunda çiçek açmazlar. Ama uygun şartlar sağlanırsa çok nadir görülen, çok güzel çiçekler açarlar.

Araştırmalara göre bebekliğinde zor ve aşırı hassas olarak değerlendirilmiş bebekler,  duygusal ihtiyaçlarına duyarlı anne babalar tarafından yetiştirildiklerinde, herhangi bir duygusal probleme sahip olmayan yaşıtlarına göre çok daha dikkat çekici bir gelişme göstermektedirler. Yani ihtiyaçlara uygun anne baba tutumu ve doğru bir okul öncesi eğitim yaşantısı bu çocuklarda diğerlerine göre çok daha büyük bir fark yaratmıştır. Bunun nedeni, aşırı hassas çocukların, iyiyi de kötüyü de daha yoğun bir şekilde almak için programlanmış hassas bir algılama şekline sahip olmalarıdır.

Micheal Pluess ve Jay Belsky 2004 yılında yaptıkları bir araştırmada denekleri önce bebekliklerinde huyları açısından değerlendirmişlerdir. Daha sonra çocukluk döneminde ailelerinde ve okul öncesi eğitim kurumlarında ne kadar duyarlı ve zenginleştirilmiş uyaranlara maruz kaldıklarını ölçmüşlerdir. En son olarak da bu çocuklar ilkokula başladıklarında, öğretmenlerinden onları  davranış bakımından değerlendirmeleri istenmiştir.

Sonuçlar oldukça ilginçtir; hayata daha zor başlayan bu çocuklar destekleyici bir anne baba tutumu ve kaliteli bir okul öncesi programından faydalandıklarında, sorunsuz yaşıtlarına göre çok daha uyumlu ve “örnek öğrenci” sıfatı alacak kadar büyük bir fark yaratmışlardır. Öte yandan yine aşırı duyarlı ve zor olarak değerlendirilen başka bir grup çocuk da, duruma uygun davranmayı bilmeyen aileler ve okullarda eğitildiklerinde ilkokul yaşlarına geldiklerinde öğretmenler tarafından en saldırgan ve uyumsuz öğrenciler olarak değerlendirilmişlerdir.

Kısacası, hayata nasıl başladığınız kadar ne tür bir çevre içinde yoğrulduğunuzun önemi her geçen gün yeni araştırmalarla desteklenmektedir.

Hepimiz Yunan mitolojisindeki meşhur Achille’i biliriz. Onu annesi, doğar doğmaz uzun yaşaması için sihirli bir suya sokar, ama topuğundan tutup suya daldırdığı için sadece topuğu sihirli suyun korumasından nasibini alamaz. Tabii, kader yine yapacağını yapar  ve savaşta zehirli bir ok onu topuğundan yaralar. Achille sihre rağmen erken yaşta ölür.

Eğer mitolojik hikayeleri değiştirebilseydik, şimdiki bilgilerin ışığında Achille hassas topuğu ve özelliklerine uygun bir eğitim alarak belki de başarılı bir maraton koşucusu olabilecekti.

Bizim çocuğumuz için istediğimiz şey hayata karşı efsunlanmış olması değildir.  Bu yüzden, onun doğuştan getirdiği “huylara” uyum sağlayacak bir yaklaşımı önce ebeveyn olarak kendimizde yaratarak, sonra da çocuğa uygun bir okul öncesi kurum bularak benimseyebiliriz.

 

Klinik Psikolog İnci Vural

En Son Yazılar

  • Ayrılık Travması • Çoğu küçük çocuk, sekiz aylık civarında ortaya çıkan ve birkaç yıl devam eden normal bir ayrılık kaygısı döneminden geçer. • Bu aşamada, bebekler ve küçük çocuklar genellikle ebeveynlerine (veya diğer tanıdık bakıcılara) yapışır, ayrılıklar sırasında ağlar ve döndüklerinde ebeveynlerini sıcak bir şekilde karşılarlar. • Bu yaştaki çocuklar yeni bakıcılara alışabilirler, ancak kendilerini

  • Çocuklarınız endişeliyken neler yapıp neler yapmamalısınız? Korkuları güçlendirmeden duygulara nasıl itibar edilir Clark Goldstein, Phd Çocuklar sürekli endişeli oldukları zaman,  anne ve babaların niyeti iyi de olsa çocukları zarar görmesin isterlerken, bu negatif döngüye girip çocuklarının endişelerini kızıştırabilirler. Bu durum, çocuğun korkularını öngörüp onları korumak isterken gerçekleşir. Aşağıda çocukları endişe döngüsünden çıkarmaya yarayacak bazı önemli

  • İlk Yıllarda Yolunda Gitmeyen Konularda Aileler Nelere Dikkat Etmelidir? Türk Pediatri Kurumu ve Bebek Ruh Sağlığı Derneği’nin iş birliği ile hazırlanan, gebelik, bebeklik ve erken çocukluk dönemi (0-3 yaş arası) hakkında bilgi ve görüşlerimi paylaştığım videomu izleyebilirsiniz. Klinik Psikolog / Pedagog İnci Vural

  • En çok zorlanan kesim; çalışan anneler, boşanmış anneler, ekonomik zorluk yaşayan kesim ve özel gereksinimli çocuk sahibi aileler oldu. Zaman ve mekan kavramları değişdi ve sınırlar kayboldu. Ev, okul, iş yeri mekânsal olarak yer değiştirdi. Evde çalışma saatleri ortalama 2 saat artmış oldu. Çocuklar için ekran süresi arttı. Pandemiden önce sağlıklı anne baba çocuk ilişkisi